top of page
1

Ahmed Arif

Hasretinden Prangalar Eskittim

Seni, anlatabilmek seni.
Ä°yi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.

Ard-arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuÅŸ uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül-gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...

Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
DüÅŸmüÅŸ bir kibrit çöpüne.

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
YitirmiÅŸ öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
YokluÄŸun, Cehennemin öbür adıdır
ÜÅŸüyorum, kapama gözlerini...

2

Ahmed Arif

Anadolu

BeÅŸikler vermiÅŸim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadolu'yum ben,
Tanıyor musun ?

Utanırım,
Utanırım fukaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
ÜÅŸür fidelerim,
Harmanım kesat.
KardeÅŸliÄŸin, çalışmanın,
BeraberliÄŸin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Åžairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?

Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne ÅŸah ne sultan
Göçüp gitmiÅŸler, gölgesiz!
Selam etmiÅŸim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?

Nasıl severim bir bilsen.
KöroÄŸlu'yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultan'ı ve Bedrettin'i.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa\'da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
Ä°çerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iÅŸ ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düÅŸ ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Her biri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?

3

Ahmed Arif

Otuzüç KurÅŸun

4
5

1.

Bu dağ Mengene dağıdır
Tanyeri atanda Van\'da
Bu daÄŸ Nemrut yavrusudur
Tanyeri atanda Nemruda karşı
Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın seccade Acem mülküdür
Doruklarda buzulların salkımı
Firari guvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı...

YiÄŸitlik inkar gelinmez
Tek\'e - tek doÄŸüÅŸte yenilmediler
Bin yıllardan bu yan, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü deÄŸil bu
Gökte yıldız burcu deÄŸil
Otuzüç kurÅŸunlu yürek
Otuzuç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuÅŸ bu daÄŸda...

 

2.

Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alacakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
YüreÄŸi aÄŸzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir ÅŸafaktı

Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boÅŸluÄŸu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yurekli bir yiÄŸit,
Bir garip tavÅŸana,
Bir gerilere.

DüÅŸtü nazlı filintası aklına,
Yastığı altında küsmüÅŸ,
DüÅŸtü, Harran ovasından getirdiÄŸi tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuÄŸu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglavi kısrağı.
Nasıl uçmuÅŸlardı Hozat önünde!

Åžimdi, böyle çaresiz ve baÄŸlı,
Böyle arkasında bir soÄŸuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yuceltilere...
Bu daÄŸlar, kardeÅŸ daÄŸlar, kadrini bilir,
Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı,
Yanan cıgaranın külünü,
GüneÅŸlerde çatal kıvılcımlanan
EngereÄŸin dilini,
Ä°lk atımda uçuran
Usta elleri...

Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boÄŸazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri...
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
YüreÄŸini leÅŸ kuÅŸları yesindi...

 

3.

VurulmuÅŸum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...

VurulmuÅŸum
DüÅŸüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Åžifre buyurmuÅŸ bir paÅŸa
VurulmuÅŸum hiç sorgusuz, yargısız

Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler deÄŸil
Domdom kurÅŸunu
Paramparça aÄŸzımdaki...


4.

Ölüm buyruÄŸunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayıp
Aradılar.
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
Tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepsi de armağandı Acemelinden...

Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermiÅŸiz yüzyıllar boyu,
KomÅŸuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten deÄŸil,
Fıkaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayrı eÅŸkiyaya çıkar adımız
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına...

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler deÄŸil
Domdom kurÅŸunu
Paramparça aÄŸzımdaki...


5.

Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiÅŸ közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç daÄŸ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, daÄŸların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda

Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,
Ä°yi süvari
Vurun kardaÅŸ demiÅŸ
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını.

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler deÄŸil
Domdom kurÅŸunu
Paramparça aÄŸzımdaki...

6
7
bottom of page